27 Ekim 2009 Salı

Heryer tatil...


Dün Ankara'da okulların domuz gribi nedeniyle tatil olduğunu öğrenince bizim küçük bebeğimizi kreşe gönderip göndermeme konusunda paniğe kapıldım.Neyseki pazartesi sabahı kreş müdürü arayıp 1 hafta ara vereceklerini söyleyince içim rahatladı.Mert'e 'hadi benim okuluma gidelim 'dedim çok sevindi.Benim okula gittik orası da bir hafta tatil edilmiş.Mert eve dönmek istemedi.Sabahın erken saatlerinde Batıkent'te bulunan oyun alanı da olan alış-veriş merkezine gidelim dedik orası da daha açılmamış.Biz de anneanne açıktır dedik oraya gittik.Mert çok güzel ve eğlenceli bir gün geçirdi.Sanırım hala kreşe gitmek istemiyor ama bir şekilde de gideceğini kabullenmiş durumda.

İyi güzel çocuklar okullara gitmiyor da bir hafta sonra ne olacak.oyun merkezlerinde, alış-veriş merkezlerinde, otobüslerde, dolmuşlarda her an kalabalık merkezlerde anne-babalar bu mikroba maruz kalamaz mı, çocuklar bu mikroba maruz kalamaz mı?Ne olacak bu işin sonu nereye varacak hiç bilmiyorum.Nereye kadar eve hapsolunabilir ki.Gerekirse olmalımıyız ya da görmezden mi gelmeliyiz.Karışık durumlar bunlar......

23 Ekim 2009 Cuma

Yaşasın İlk Ürünlerim...




Ahşap boyama kursuna başladım.İnanılmaz zevkli ve eğlenceli.Bugüne kadar neden gecikmişim diye çok üzüldüm.2 haftadır devam ediyorum.Şimdilik hazır transferlerle, peçete teknikleriyle başladım.Yakında fırça çalışması öğreneceğim.Çook heyecanlıyım.Ben ki kendimi el becerileri konusunda hiç yetenekli bulmazdım ama benim de yapabileceğim el becerileri olduğunu görmek beni inanılmaz mutlu etti.Fotoğraflarını gördükleriniz laleli tepsi ve melekli kalemlik benim yaptığım ürünler.Şimdi eşim ve kardeşime masa üstü kartvizitlik çalışıyorum, bitince onların da fotoğraflarını eklerim.Boş vakti olan, evde sıkılan herkese tavsiye ederim.Hem yeni birşeyler öğreniyorsunuz hem de evde ihtiyaç duyduğunuz eksiklerinizi kendi el becerilerinizle yapıyorsunuz, sevdiklerinize kendi emeğiniz olan hediyeler veriyorsunuz.Bu beni çook mutlu etti.

12 Ekim 2009 Pazartesi

Tiyatro Sezonu Açıldı.......


Aslında 14 ekim için 'Fosforlu Cevriye'ye bilet almış heyecan içinde bu sezonun ilk oyunu için bekliyorduk.Çünkü geçen sezon o kadar uğraşmamıza rağmen bu oyuna bilet bulamamıştık.Ama arkadaşlardan bir telefon geldi ve 'Kerbela' oyunu için fazla bilet olduğunu öğrendik. Cumartesi gelecek misafirlerimi falan unutup düştük yollara.İyikide gitmişiz çook güzel bir oyundu.Görüntü efektleri muhteşemdi.Tarihi bir oyundu ve bilmediğim pek çok şeyi de öğrenmiş oldum.

Oyun oldukça uzun 2 perde 3 saat sürüyor.Müzikli ve danslı bir oyun ve müzikleri de çok güzel.Oyuncu kadrosu çok kalabalık ve başarılı.

Konusu:İslamiyet döneminin başlangıcında varolan demokratik öğelerin yok edilmesi ve Hilafetin saltanat haline getirilmesi, din kisvesi altında inançların yerini çıkarların alması ve buna duyulan tepki-direniş oldukça etkileyici bir dille anlatılmaktadır.

Güzel bir oyun izlemenin keyfi içinde eve geldiğimde ise yarının telaşı sardı beni.O kadar hazırlığı hem de Mert'le birlikte nasıl yapacaktım.Neyseki korktuğum gibi olmadı 4-5 satte 7-8 çeşit hazırlığımı yaptım arkadaşlarımı ağarladım.Pazar gününü de evde yorgunluk atarak geçirdim.

Bu arada sonunda alyansımızı da aldık:))

8 Ekim 2009 Perşembe

Kursa Başlıyorum....


Oğlum 1 buçuk aydır yarım gün kreşe gidiyor.Biraz alıştıktan sonra kreşi tam güne çeviririm ve işe başlarım diye düşünüyordum.Geçen gün okulda tiyatroları vardı ve o gün okulda kaldı.Almaya gittiğimde öğlen uyumamış olduğunu farkettim.Beni de çok özlemişti.Yanımdan hiç ayrılmadı, bütün gece bana sarılarak uyudu.Ben de biraz fazla vicdan yaptım galiba.Çalışmak zorunluluğum yokken neden onun benle daha az zaman geçirmesine neden olayım ki.

Anne olmak ne kadar zor.Hem anne olmaktan başka da birey olmak istiyorum hem de bunu yapmak için oğlumla geçirdiğim zamandan ödün vermem gerekiyor.

Oğlum 3 yaşında ben 3 senedir bu kısır döngünün içindeyim.Çalışmakla çalışmamak arasındayım.

Ama kitap okumaktan,bilgisayar başında oturmaktan,tiyatro-sinema ve gezmeler haricinde de bir şeylerle uğraşmam gerekiyor.Eğer bu çalışmak olmayacaksa ben de kendime bir kurs bulmalıydım..Ahşap boyama ve taş bebek kurslarına gitmeye karar verdim.Belediyenin ve halkeğitimin açtığı kurslarla görüştüm.Pazartesi günü başlamayı düşünüyorum.Biraz maymun iştahlıyımdır ya bakalım...

Not:Fotoğraflar netten alıntıdır.Umarım kendi yaptıklarımıda sizinle paylaşırım..

4 Ekim 2009 Pazar

Yazdan Kalma Hafta sonu


Bugün hava o kadar güzeldi ki hiç evde kalasım yoktu.Ne yapsak nereye gitsek diye düşündük, sonunda bize yakın, arkadaşlarla daha önce gittiğimiz Maliyecilerin Lokaline gitmeye karar verdik.Sevgili Alim Abimiz yerimizi ayırttı bizde gittik.Açık hava, yeşili bol, elma,armut ağaçlarının bolca olduğu, tavşanlar, ördekler, tavuklar, park alanlarıyla gerçekten çook güzel bir mekan burası.Çocukların isteyebileceği ve güzel zaman geçirebileceği her şey var.Yemekleri de çok güzel hani.Hele bir de güveçte mantar varki harika....

Mert kuzeniyle çok güzel vakit geçirdi, bizi hiç bunaltmadı, hayvanlara bol bol yemek verdiler, parkta oynadılar.Zaman nasıl geçti anlamadık.Yazdan kalma süper bir gün geçirdik.

Bu arada alyans hala alamadık, ben şu yeni moda el yapımı alyanslardan istiyorum eşim onları pek beğenmiyor.Kuyumcumuz bizi toptancısına yönlendirdi.Baktı karşısındaki müşteri son derece kararsız 'abla sizi toptatancıma göndereyim orda istemediğin kadar bol çeşit var dedi:))'Bakalım yarın bir de oraya bakacağız...

Cuma günü arkadaşlarla sinemaya gittik Çağan Irmak'ın 'Karanlıktakiler' filmine.Oyunculuklar çok iyiydi hakkını vermek lazım , konuda güzeldi ve güzel işlenmişti ama çok ağır akıyordu ve söylemek gerekirse konusu insanın içini karartacak nitelikteydi.Yani hem beğendim hem de sıkıldım.Bu da nasıl bir yorum olduysa ...Neyse izlerseniz beni anlarsınız artık....