15 Eylül 2008 Pazartesi

Kitap Okumak İstiyorum....


Öğrencilik hayatım ve kısa sürsede iş hayatım boyunca da kitap okumayı hiç bırakmadım.Ama Mert hayatıma girdiğinden beri elime kitap alamadım.Bu aralar inanılmaz şekilde canım roman okumak istiyor.Becerebilir miyim bilmiyorum, denemeye de korkuyorum.Ne varsa korkacak onuda bilmiyorum ya.Mert'in gün içinde uyuduğu 2 saat zaten.O sürede de evi mi toparlayayım, yemeğini mi hazırlayayım, dinleneyim mi bilemiyorum.Maillerime, bloguma bile hafta da bir bakabiliyorum.
Yok itiraf ediyorum biraz da tembellik çöktü bana..Yan gelip yatmak da dizi izlemekte kolayıma geliyor.Televizyonu açıp boş boş bakıyorum akşamları da.
Karar verdim en kısa zamanda bir kitap okuyacağım.Öziinin blogunda bahsettiği kitap başlangıç için iyi olabilir.Başka tavsiyeniz varsa beklerim.Şöyle sürükleyici başlayınca bırakamayacağım bir kitap olmalı.

2 Eylül 2008 Salı

Doğaya Özlem



Canım hiç istemiyordu hafta sonu bişeyler yapmak.Eşimse ille biryerlere gidelim diye tutturmuştu.İstemeye istemeye yedigöllere gitmeye karar verdik.Mert de babaannesinde kalacaktı.Pazar günü saat yedide yola çıkmaya karar verdik arkadaşlarla.Ama Mert'i nasıl bırakacaktık?Cumartesi akşamı babaannede kalmaya karar verdik.Böylece Mert bey rahatsız olmadan evden çıkabilecektik.Ev kalabalık halalar,amcalar,dede,babaanne derken bizim küçük bey saat ikide zorla uyudu.Sabah kaçta kalktı dersiniz evet beşte kalktı ve bizim çıkmamız gereken saat yedide hala uyutmaya çalışıyordum.Neyseki babaanne imdadımıza yetişti ve o onu oynatırken biz çıkabildik.
Ama uykusuzluktan helak olmuştuk.Allahım nasıl bir gün olacaktı bu şimdi hiç gidesim yoktu.Ama yola koyulduk bikere.İyiki de koyulmuşuz.Bolu dağnın eşsiz manzarası eşliğinde ettiğimiz ballı-kaymaklı kahvaltınıntadı hala damağımda..Ama yedigöller yerine Gölcük denen başka bir yere gitmek durumunda kaldık.Yedigöllerin yolarının kötü olduğunu internetten öğrenmiştik ama bize yolların daha da kötü olduğu yapılma aşamasında olduğu söylenince tavsiye edilen Gölcük'e gitmeye karar verdik.İyikide gitmişiz.Çok güzel bir yerdi hepimiz manzara karşısında büyülendik.Orman,göl,yeşil,hava hepsi mükemmeldi.Şehirde, apartmanların içinde sıkışıp kalınca böyle doğal güzelliklere hasret kalıyoruz.Gölü izledik,havayı içimize çektik ve daha önce burayı keşfetmediğimize hayıflandık.Güzel de bir piknik yapıp çayımızıda içtikten sonra dinlenmiş,rahatlamış ve itiraf etmeliyim yorulmuş ve üşümüş olarak dönüş yolunu tututuk.Ağustosta havanın bu kadar soğuk olabileceğini düşünmemiş olduğumdan uzun kollu bişeyler almamıştım yanıma.Sık sık güneşe çıkıp ısınmaya çalıştım, yürüyüş yaptım.Üşüsemde çok keyif aldığım gezilerden biri olmuştu benim için paylaşmak istedim.Oğlumunda keyifli vakit geçirdiğini görünce içim daha da rahatladı.