26 Temmuz 2008 Cumartesi

Yolculuk Zamanı


Tatile gidiyoruz.Bekleyin bizi deniz,güneş,havuz, eğlence biz geliyoruz.Çok coşkulu bir giriş yaptım değil mi?Ama hazırlanmak çok yorucu.Yıkanacaklar,ütülenecekler,bavula yerleştirilecekler....Bunlar biraz sıkıcı.Tabii bi de yol var.Git git bitmeyen yol,sıcaktan ter içinde uyumuş bir melek(uyuyunca gerçekten melek gibi oluyorlar da:))Işınlanma ne zaman bulunacak diye bekliyorum.Sevgili cömert ailesi ile ikinci tatilimiz olacak.Umarım rahat bir yolculukla Ayvalık'a varır.Güzel bir tatil yaparız.Sonunda da Balıkesir de bir düğüne iştirak edeceğiz.O da dert ne giyeceğiz,saç,makyaj...Tatil dönüşü kendimi çok yorgun hissederim.Nasıl olacak bilmiyorum.yaşayalım ve görelim:))

25 Temmuz 2008 Cuma

Bir Akşam


Bu hafta çok gezdim itiraf ediyorum.Pazartesi günü temizlik vardı , evim misler gibi olunca üstümden çok ağır bir yükü de atmış oldum.Tabii bu Mert bey sayesinde çok uzun sürmeyecek biliyorum.Annemler de sonunda tatilden döndüler ve ben de gezmeye başladım.Dün akşam çok hoş bir yere yemeğe gittik.Keman, gitar, flüt eşliğinde açık havada yemek yemenin keyfi de başka oluyormuş.Uzun süredir bu duygudan uzaktım.Genelde eşimle bir yere yemeğe gidince oğlumuzun peşinde koşmaktan yediğimiz yemekten hiç bir şey anlamıyorduk.Mert annemde olduğu için oturarak, uzun sohbetler ederek yemek yiyebildik.Güzel bir akşamdı.

19 Temmuz 2008 Cumartesi

Susuzluk!!!!!


Üç gündür yine hastalıkla boğuşuyoruz.Bu sefer Metin ve ben.Ateş,karın ağrısı,halsizlik vb.....Tabiki tüm Ankara'nın sorunu olan su yüzünden olduğunu düşünüyoruz.Yakın zaman da kardeşim ve eşi aynı şekilde hastalandı.Çevremizde de sürekli aynı belirtilerle rahatsızlanan arkadaşlarımızı duyuyoruz.Allah'tan ben hafif atlattım ama Metin'in enfeksiyon durumu biraz daha ağırdı.Hastaneye gidip serum yiyip ağır antibiyotikler kullanmak zorunda kaldı.Daha yeni toparlanıp işe gidebildi.Hala da sıkıntıları var.
Ankara suyuna Kızılırmak suyu karıştığından beri bu sılıntılar devam ediyor.Tabiki artık içme suyu olarak kullanmıyoruz ama el,yüz yıkanıyor,meyve-sebze yıkanıyor.Bazen unutup yemeğe koyuyoruz.Ne olacak bu durum bilemiyorum.
Geçenlerde haberlerde izledim gelecekte öngörülen birşeymiş su savaşları.Su kaynakları yüzünden çıkacak savaşlardan bahsediliyor ve su kullanırken bunu gözardı etmeyin diyor du haberde.Düşünmesi bile kabus gibi.2 gün suyumuz kesiliyor( bu aralar çok sık kesiliyor)ne yapacağımızı şaşırıyoruz.Elimiz ayağımız bağlanıyor.Hele yaz günü hiç çekilmiyor.Bu su kaynakları konusunda birşeyler yapılmalı acilen.Yoksa durum çok vahim.
İnanamıyorum bazen de insanlara.Halı yıkama, araba yıkama derdinden dünyanın suyunu harcıyorlar.Hiç mi düşünmezsiniz geleceğinizi.o kadar duyuru yapılıyor yine dinleyen yok.Çok kızıyorum düşüncesizliğe.
Su hayatın olmazsa olmazıdır.Yaşamın özüdür.DİKKAT!!!!!!

16 Temmuz 2008 Çarşamba

İşte Geldim!


Uzun bir aradan sonra tekrar yazmaya karar verdim ya da vakit buldum diyelim.Merak edenler içi Oktay iyi sayılır.Sanırım kornea nakli gerekiyor.Ailecek bu şoku atlatmaya çalışıyoruz.Sanki bir şey olmamış gibi davranıyoruz.Göz damlalarını ve ilaçlarını itinayla vermeye gayret edip sanki geçmiş gibi yapıyoruz ve bu konu üzerine artık pek konuşmuyoruz.Bakalım sonu nereye varacak.....

Bu arada oğlumla acayip zıtlaşıyoruz.Hergün o küçücük canavarla boğuşmaktan depresyona girmem an meselesi oldu.(acaba girdim mi sürekli ağlayıp duruyorum.)Yemek yemeyen ve bu konuda inanılmaz inatçı bir çocuk anneyi ne kadar yıpratıyor inanamazsınız.Sanki her günüm 2 gün gibi geçiyor.Yani demek istediğim daha çabuk yaşlanıyorum:(( Ve bundan nefret ediyorum.Annemler hala tatilde ve ben kendimi çok yalnız hissediyorum.Arada annemlere bırakıp nefes alıyordum şimdi hiç oksijen kalmamış gibi boğuluyorum.....

Sanırım bir tatile daha ihtiyacım var.2 hafta sonra Ayvalıkta olacağız.Yetecek mi dersiniz?